Bir kadının ergenliğe adım attığını gösteren adet döngüsü, doğurganlık açısından da büyük bir önem taşır. Bazen bu döngünün bozulması ya da henüz menopoz dönemi başlamamasına rağmen tamamen kesilmesi söz konusu olabilir. Bu duruma tıp dilinde amenore ya da halk arasında adet görememe denir. Amenore tanısı için adet kanamalarının 45 günden daha seyrek olması gerekir. Ancak bu döngülerin çeşitli faktörlerden etkilenebileceğini ve sabit olmayabileceğini unutmamak gerek. Peki, adet görememeye neler sebep olabilir? Şimdi bunlara göz atalım.
Adet görememe sebepleri
Üreme çağında bulunan 20-45 yaş arasındaki bir kadının adet görememesinin altında çok çeşitli sebepler yatabilir. En sık adet görülmeme nedeni de hamileliktir. Bu nedenle bu sorunla doktora başvuran bireylere ilk yöneltilmesi gereken soru hamile olup olmadığıdır. Hamileliliğin net olmadığı anlarda ise testlere başvurulur.
Adet görememenin tıbbi olarak bir sorunu da olmayabilir. Böyle durumlarda sorununun psikosomatik olduğu düşünülebilir. Geçirilen travmalar, yaşanan şoklar, aşırı stres, büyük korkular da adet döngüsü bozabilir ya da kesilmesine neden olabilir. Aynı zamanda mevsimsel geçişler, kıtalararası yolculuklar, hızlı kilo almak ya da vermek de bireyde hormonal dengesizliklere ve dolayısıyla adet görememeye yol açabilir.
Eğer adet görememe şikayeti ile başvuran kişinin yaşı ileriyse, menopozdan şüphelenilebilir. Arka arkaya 6 ay adet görmeyen bir kadın, laboratuvar testleri de tanıyı destekliyorsa, menopoz dönemine girmiş olarak kabul edilir. Bazen genetik durumlardan dolayı menopoz çok genç yaşta kadınlarda da görülebilir. Özellikle ailesinde erken menopoz olan genç kadınlar çok dikkatli olmalı, doğurganlıklarını korumak istiyorlarsa, yumurtalarını dondurma yöntemini değerlendirmelidir.
Adet görememe nedenleri nasıl tespit edilir?
Hamilelik seçeneği elendikten sonra diğer hormonal testlerin yapılması gerekir. Eğer hasta üreme çağında ise erken menopoz olasılığını araştırmak için antimüllerian hormonuna bakılması önerilir. Tiroit hormonları da üreme hormonlarını etkileyebilir. Bu yüzden tiroitle ilgili ölçümlerin yapılması da çok önemlidir. Aynı şekilde prolaktin hormonuna da bakılmalıdır.
Önerilen testlerin yanında ultrason da adet görememenin nedenlerini tespit etmekte kullanılabilecek bir yöntemlerden biridir. Yumurtalık kistleri ya da tümörler ultrason ile tanımlanabilir ve tedavi uygulanabilir.
Adet görememe türleri
Adet görememe durumu kendi arasında ikiye ayrılır. Kişiye primer amenore ya da sekonder amenore tanısı koyulabilir. Primer amenore durumunda adet döngüsü hiç başlamamıştır. 18 yaşına geldiği halde hiç adet görmemiş bir kadın için primer amenore tanısından bahsedilebilir. Genellikle genetik veya hormonal kaynaklıdır. Bu tanıya koku alamama semptomu da eklenirse o zaman kallman sendromu adında bir sendrom söz konusu olabilir. Genellikle hormonal yöntemlerle tedavi edilir.
Sekonder amenore durumunda ise birey düzenli adet görürken, adetlerinin kesilmesi söz konusudur. Bu durumun en doğal nedeni hamileliktir. Aksi takdirde yine menopoz konusunun araştırılması gerekir. Menopoz seçeneğinin de elenmesi durumunda tiroit hastalıkları, yumurtalık kist ve tümörleri ihtimallerinin değerlendirilmesi gerekir. Tiroit ve erken menopoz tanısında hormon tedavileri uygulanabilir. Kist ve tümör tanısı alındığında ise genellikle cerrahi yöntemlere başvurulur.