Adet Düzensizliği 

Adet Düzensizliği Nedir? 

Kadınlarda ilk adetten (menarş), yumurtlamanın (ovülasyon) sonlandığı menopoza kadar geçen süre boyunca, her ay düzenli olarak gerçekleşen kanamaya adet, regl ya da mentrüasyon denir. Dünya genelinde normal bir döngüde, ortalama adet başlama yaşı 10-15, menopoz yaşı ise 45-55 olarak bilinir. Bir adetten diğerine geçen süre ortalama 28 gündür ve sağlıklı her kadının normal koşullarda her ay adet görmesi beklenir.  

Adet düzensizliği ise, adet döngüsünün 21 günden önce başlaması ya da 35 gün geçmesine rağmen henüz kanamanın gerçekleşmemesi durumudur.  

Adet düzensizliği, her ay bir rutine sahip olması gereken menstrüasyon döneminde yaşanan değişimlerin kapsar. Buna adet döneminin süresi, kanamanın miktarı, başlangıç ve bitiş tarihleri dahildir.  

Adet gecikmesi hamilelik kaynaklı olabilir. Bu yüzden döngünün düzensizliği en az iki adet döneminde yaşanan rutin bozukluklar incelenerek tespit edilebilir.  

Adet Düzensizliğinin Belirtileri Nelerdir? 

Adet sürelerinin 21-35 gün aralığında bir rutin oluşturması şartının yanı sıra, kanama miktarı ve süresi de düzensizlikle ilgili kritik ipuçları verir. Ortalama bir adet döneminin 3-7 gün arasında sürmesi beklenir, 8 günden uzun ve 3 günden az süren kanamalar da normal dışı kabul edilir ve sebepleri araştırılmalıdır.  

Özellikle ergenlik döneminde ve ileri yaşta yaşanan düzensizlikleri, kadınlar normalleştirilme eğilimindedir. Ancak 40 yaşın üzerinde yaşanan ya da yeni başlayan düzensizlikler, hekim tanısı olmadan menopoz olarak değerlendirilmemelidir. Adet düzensizliği şüphesi oluşturan bazı durumlar şöyledir: 

  • Günlük yaşamı etkileyecek sıklıkta tampon ya da ped değiştirmek  
  • Gece uykusunda hijyen ürünü değiştirmek için uyanmak. 
  • Kanamanın pıhtılı ya da parçalı olması  
  • Kanama süresinin bir haftadan uzun sürmesi  
  • Adet döneminde aşırı yorgunluk hissi 
  • Aşırı kanama nedeniyle yüzde oluşan solgunluk 

 

Adet Düzensizliğinin Giderilmesi Neden Önemlidir? 

Adet düzensizliği; genetik, çevresel, fiziksel, psikolojik, iklimsel… gibi birçok nedenden kaynaklanabilir. Bu sebepler bazen tedavi edilmesi gereken; hormon bozukluğu, miyom ve polipler gibi başka problemlerden kaynaklanıyor olabilir.  

Adet düzensizliği; günümüzde birçok kadının normalleştirdiği ancak kadın sağlığının korunması için hekim kontrolünün zaruri olduğu bir durumdur. Adet düzensizliği basit tedavilerle hızlıca onarılabilecek sorunlardan kaynaklanabileceği gibi farklı ve ciddi hastalıkların habercisi olabilir.  

Düzenli adet görmek kadın üreme sisteminin doğru çalıştığının göstergesi olduğu gibi, adet düzensizliği de eşit oranda sistemsel ve tedavi gerektiren hastalıkların varlığının göstergesidir. Düzenli adet üreme sağlığının yanında, vücudun hormon salınımının da yeterli olduğunun işareti olabilir. Yine aksi halde saç dökülmesi, tüylenme, ciltte akne oluşumu gibi birçok problemin kaynağı bu düzensizlik olabilir.  

Bunların yanında adet düzensizliği, rahim ağzı, rahim gibi jinekolojik kanserlerin belirtisi olabilir. Polikistik over sendromu (PKOS) ve çikolata kistinin en önemli teşhis kriterlerinin arasında adet düzensizliği gelir. 

 

Adet Düzensizliği Hangi Aşamada Tedavi Gerektirir? 

Adet döngüsünün henüz başladığı ergenlik yıllarında (menarş) düzensizlik normal karşılanabilir. Bu süreçte hekim herhangi bir tedavi başlatmasa dahi, sağlık profesyonelleri tarafından kişi düzenli takip edilmelidir. Devam eden birkaç yıl içerisinde normal kabul edilen periyotlar içerisinde bir düzene oturmayan döngü, hekim kararıyla tedavi gerektirebilir.  

Adet düzensizliği kişinin günlük rutinlerini etkilemese de üreme sağlığının devamlılığı ve vücudun sağlık bütünlüğünün korunması için muhakkak bir hekimin kontrolünde tedavi edilmelidir.  

 

Adet Düzensizliğine Yol Açan Faktörler Nelerdir? 

Birçok hastalıkta olduğu gibi adet düzenini belirgin biçimde etkileyen en önemli faktörlerin başında stres gelir. Adet düzensizliğinin belirgin birkaç sebebi şu şekildedir:  

  • Adet dönemi vücutta üreme sisteminin salgıladığı bazı hormonlarla başladığı için, hormonal düzensizlikler de adet döngüsünün bozulmasına yol açabilir.  
  • Farklı sebeplerle kullanılan ilaçlar adet düzenini bozabilir.   
  • Ani kilo artışları ve kayıpları vücudun hormon, vitamin, mineral dengelerini bozacabileceği için regl düzensizliği yapabilir.  
  • Çok fazla egzersiz yapma adet düzeninin bozulmasında karşılaşılan yaygın ve masum sebepler arasındadır.  

 

Normal sınırları dışında kalan tüm belirtiler hekime başvuru gerektirir. Adet düzensizliği üreme sağlığı için kritik önem taşır ve ileri yaşlarda istenen bir gebeliğin sağlıklı oluşabilmesi için, ergenlik yıllarından itibaren düzenli bir adet döngüsüne sahip olmak önemlidir.  

Gebelik yanında kadın hastalıklarının erken teşhis ve hızlı tedavisindeki en kritik nokta, kişinin kendi adet düzenini takip etmesi ve yaşanan herhangi bir rutin dışı durumda muhakkak hekime başvurmasıdır.  

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; her kadın ilk adet (menarş) döneminden itibaren yılda bir kez jinekolojik muayene yaptırmalıdır.