Çocuk sahibi olmak denince akla sadece kadınların gelmesi garip bir durum mudur? Bu sorunun cevabı hem evet hem de aslında hayır. Hamilelik, doğum gibi kavramlar direkt olarak anne ile bağlantılı olduğu için bir çocuğu dünyaya getirmek tamamen kadının sorumluluğunda gibi düşünülür. Normal olan kısım bu kavramların kadınlara çağrışım yapması. Anormal olan ise dahası.
Şöyle açıklayalım. Söz konusu çocuk sahibi olmak olunca ve herhangi bir problem ortaya çıkınca direkt kadınların üstüne odaklanılır, onların doktora gitmesi, tedavi görmesi beklenir. Sanki sadece kadının yaşı geçer, zaman kavramı bir tek onlar için işler. Erkekler tıpkı yedek oyuncu gibidir. İhtiyaç halinde devreye girerler. Tabii bunlar kulaktan kulağa dolaşan, yıllar içinde tabulaşan bilgiler.
Artık devir değişti, belki de yedek oyuncuların devreye girme zamanı geldi. Yani üstlerine düşen sorumlulukları alma zamanı. Çünkü beylere kötü bir haber: Baba olmanın da bir yaş sınır var!
Erkeğin yaşı ile spermin kalitesi arasında sıkı bir ilişki var
Araştırmalar; erkeklerin baba olma ihtimalinin 40 yaşından sonra azalabileceğini gösteriyor. Bunun nedeni öncelikle sperm kalitesi. Stres, sigara, alkol, beslenme, ilaç kullanımı, genetik hastalıklar, kimyasallara ve radyasyona maruz kalma gibi birçok faktör sperm kalitesi üzerinde dolaylı yoldan rol oynuyor. Bu gibi durumlar gerek sperm sayısı gerekse sperm morfolojisinin bozulmasına neden olabiliyor. Hatta spermin içerisindeki DNA yapısında da yaşla birlikte bozulmalar yaşandığı biliniyor.
Bunlara gelmeden aslında sözünün edilmesi gereken bir konu daha var. O da erkeklerin yaş almasıyla gelen ereksiyon süresinin ve cinsel performansın düşme durumu. İlerleyen yaşla birlikte spermin hareket edebilme yetisini azalıyor, boyut ve şeklinde değişiklikler meydana geliyor. Hal böyle olunca gerisi malum. Çocuk sahibi olmak hem daha güç hem de riskli bir durum alıyor.
Yaş ilerledikçe doğacak bebekte sorun olma riski artar mı?
Yaşın ilerlemesi hem kadınlarda hem de erkeklerde anomalili bebek riskini artıran bir faktör. İleri yaştaki erkeklerden elde edilen spermlerle meydana gelen embriyolarda genetik hastalık olma riski gün geçtikçe daha fazla gözlenen bir durum. İstatistikler, bir bebeğin down sendromlu olma riskinin, baba adayının 40 yaşın üzerinde olması durumunda, 30’lu yaşlarına göre 5 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda 40 yaşın üstündeki adayların bebeklerinde; şizofreni, otizm spektrum bozuklukları ve tip 1 diyabet rahatsızlıklarının görülme riski ciddi anlamda yükseliyor. Yani spermin yapısı ve kalitesi diye bahsedilen düşündüğünüzden çok daha önemli.
Sağlıklı bireyler dünyaya getirmek için önce kendi sağlığınıza dikkat edin
Peki sperm kalitesini arttırmak için ne yapmalı? Biraz da bunlara değinelim. Yaşam tarzınızda yapacağınız birtakım değişiklikler sperm kalitenizi korumaya ve sayısını arttırmaya yardımcı olabilir. Belirli aralıklarla düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmeye dikkat etmek, sigara ve alkolle olan ilişkinizi gözden geçirmek, stresten ve stres yaratan şeylerden uzak durmak, herhangi bir sağlık sorunu söz konusu olduğunda hemen tedavisine odaklanmak bunların başında. Tüm bu saydıklarımızı normalde de yapmak tabii ki çok önemli. Fakat söz konusu dünyaya yeni bir sağlık birey getirmek olduğunda, biraz daha dikkat etmeli.